Musul ve çevresini işgali ile gündeme oturan IŞİD Ramazan ayı içerisinde internette DABIQ1 isimli İngilizce bir dergi yayınladı. Dergi görsel yönden oldukça zengin ve yüksek kaliteli fotoğraflar içermenin yanı sıra önemli mesajlar barındırmaktadır.
IRAK’TA MÜSLÜMAN’CA ÇÖZÜM İSTİYORUZ
Irak’ta önemli ve ciddi gelişmeler oluyor.
Gelişmelerin, Suriye’dekine benzer, Sünni-Şii çatışmasının başlangıcı olarak görülmesi gerekir.
Ortadoğu’da parçalanmanın planlayıcılarının yeni bir safhanın fitilini ateşlediklerini söyleyebiliriz. ABD işgali ile ekilen tohumlar meyvelerini vermeye başladı.
Ayrıca Kuzey Irak’ta siyasi organizasyonunu tamamlamış bir Sünni Kürt Özerk bölgesi ve bu Kuzey Irak Kürt bölgesi ile fiili irtibatı sağlamış olan Doğu Suriye’deki, Suriye muhalefetine nazaran daha organize PYD (Demokratik Birlik partisi) hâkimiyetindeki Suriye Kürt Bölgesi dikkate alındığında, Sünni-Şii Çatışmasının içinde etnik Kürt-Arap Çatışması ihtimali de başlatılmış olan iç harbe başka bir boyut kazandırmaktadır.
34 Milyon olan Irak Nüfusunun %75’i Arap, %20’i Kürt ve %5’i de Türk olarak gösteriliyor. Ayrıca toplam nüfusun %70’i Şii, %30’unun da Sünni olduğu biliniyor.
SURİYE DEVRİMİ ÇIKMAZA MI GİDİYOR?
Adnan Tanrıverdi
(07 ARALIK 2013)
İÇİNDEKİLER
1. DEVRİM SÜRECİ
a. Devrimin Geçmişi
b. Muhalif Gruplar ve Gelinen Durum (07 Aralık 2013)
c. Suriye’de Tarafların Durumu (07 Aralık 2013)
d. Devrim Sürecin Değerlendirilmesi
2. ASKERİ-POLİTİK KURALLAR VE SİVİL ASKER İLİŞKİLERİNDE GENEL PRENSİPLER
a. Barış Döneminde
b. Savaş Döneminde
1) Savunmada
2) Taarruzda
3) İşgale Uğramış Ülke Toraklarında
c. Zalim Bir Yönetime Karşı Mukavemet Harekâtında
3. SONUÇ VE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER
4. EKLER
a. El Kaide ve Irak Şam Devletinin Oluşumu Durum Raporu (07 Aralık 2013)
b. Suriye’de Muhalif Gruplar ve Rejim Kuvvetlerinin Son Durumu Raporu (07 Aralık 2013)
27 Ocak 2012
Kafilemizi Kudüs-ü Şerif'e götürecek uçak İstanbul'dan 06.00'da havalanacak. 04.00'da havaalanında olmamız gerekiyor. Perşembe günü Musa Özdemir'le Ankara'dan hareket ettik. İstanbul, yoğun trafiği, homurtulu kolları, çirkin ve azgın gökdelenleri, muhafazakâr yöneticileri eliyle mahvedilen tarihî dokusuyla karşıladı bizi. İstanbul'un sesi kısıktı, vicdanı yaralıydı. Şehirden metropole dönüşen bedenini tanıyamamanın şaşkınlığı, bağrından fışkıran urlarla baş edememenin hüznüyle. Uzunca zamandır görmediğim arkadaşları ziyaret fırsatı buldum. Karşılıksız selâmlar verdim. Küçük sohbetlere koyulduk, çeksiz senetsiz, ihalesiz, komisyonsuz...
SURİYE’YE YAPILACAK ASKERÎ HAREKÂTTA
ABD MENFAATLERİ
Suriye’de Kimyasal Silahı kim kullanmış olabilir?
Suriye’de “kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığını araştırmak” üzere teşkil edilen Birleşmiş Millet Heyetinin Şam’da bulunduğu sırada, 21 Ağustos 2013 tarihinde, Şam’ın Guta Banliyösünde 1400 kişinin ölümüne ve 3600 kişinin yaralanmasına sebep olan bir saldırı gerçekleşmiştir.
Suriye Muhalefetinden ve bazı diğer batı kaynaklarından, ölüm ve yaralanmalara kimyasal silahların sebep olduğu iddia edilmektedir.
Seri ölümler, yaralamalar ve maktullerin basına yansıyan ölüm şekilleri ve cansız bedenleri dikkate alındığında sinir gazı kullanıldığına kesin gözü ile bakılmaktadır. BM Gözlemcilerinin ayrıntılı incelemeleri sonucunda, kimyasal silah kullanıldığı kesinleşebilecektir.
Ancak bu silahın kimin tarafından kullanıldığının doğru tespitinin yapılacağı kuşkuludur.
BM heyetinin Şam’da bulunduğu sırada, Beşşar Esed’in kimyasal silah kullanması mantıklı görünmüyor.
Muhalefet tarafından kullanılması da, hem bu silaha sahip olmamaları, hem de zarar görenler kendi taraftarları olduğu için, söz konusu olmamalıdır.
Suriye’deki savaşanlar dışındaki bir güç tarafından kullanılmış olması ise, eğer bu kargaşadan büyük menfaatler sağlayarak çıkma imkânı verecekse, mümkün olabilir diye düşünmek gerekir kanaatindeyim.