Pazartesi, 10 Şubat 2025 15:21

Türkiye Olmadan Asla!

Öğeyi Oyla
(1 Oyla)

Yunan ve Rumları anlamak, ne yapmak istediklerini, ne düşündüklerini ve neyi hedeflediklerini kestirebilmek için onları iyice tanımak gerekiyor.

Bilenler bilir ama bilmeyenlere anlatalım; Yunanlar ve Rumlar, arkalarına güçlü bir devlet veya devletleri aldıklarından emin oldukları vakit, kendilerini dünyanın en güçlü milleti zannederler. Üstesinden gelemeyecekleri ve de çözemeyecekleri hiçbir sorun olmadığına, ordularının karşısında hiç kimsenin duramayacağını inanırlar. Hem de ciddi ciddi…

Öğeyi Oyla
(0 oy)

Ortadoğu’daki çatışmaların belirgin iki sebebi vardır. İlki siyasi, ikincisi iktisadidir. Siyasi boyutta; Yahudilerin, Arz-ı Mev’ud hayalini gerçekleştirmeye matuf Yahudi Nazizm’i Siyasal Siyonizm sapkın Jeopolitik tezi ile bölge ülkelerindeki hakim otoriter rejimlerin sebep olduğu siyasi iç kargaşa, iktisadi boyutta ise; bölgenin yeraltı ve yer üstü kaynaklarının batının refahına kesintisiz olmak üzere can suyu kılınmak istenmesidir.

Salı, 04 Şubat 2025 08:52

Zoraki Misafir

Öğeyi Oyla
(1 Oyla)

BM Güvenlik Konseyi’nin, Kıbrıs Türk halkının kan, gözyaşı ve binlerce şehit verdikten sonra 42 yıl evvel kurduğu KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’ne (KKTC) sormadan, bilgilendirmeden ve de görüşlerini dikkate almadan Kıbrıs'ta 61 yıldır görev adı altında tatil yapan BM Geçici Barış Gücü'nün (UNFICYP) görev süresini bir yıllığına daha uzatması tam bir Rum yandaşlığı ve adaletsiz bir karar. 

Öğeyi Oyla
(1 Oyla)

Dış mihraklardan aldıkları mali yardım, istihbarat ve silah desteği ile son 42 yıldır Türkiye sınırları içinde estirdikleri terör olayları ve saldırıları bitti.
Yerel halkı korkutup, tehdit ederek, sözde kendilerinin yönettiğini iddia ettikleri bölgeler yaratarak, mahkemeler kurup cezalandırarak, baskılarla yerel halkı sindirerek, gençleri kaçırıp zorla silahlandırıp terör eylemlerine mecbur ederek ve de güçlerinin yettiği kimselerden haraç alarak yıllarca sürdürdükleri ayrılıkçı düzen ve silahlı saldırılar tamamen son buldu.

Öğeyi Oyla
(0 oy)

Önümüzde zor günler bizi bekliyor. Dua edelim inşaAllah.

Suriye, yüz yıl önce olduğu gibi dananın koptuğu yer olacak.

Nablus hezimeti koskoca bir imparatorluğu yerle bir etmişti lakin bugün farklı şahlanacağız inşaAllah.

Siyonistler, geç kaldı. 'Büyük İsrail’ hedefi için acele etmekteler.

1897’de İsviçre’nin Basel kentinde tertiplenen Dünya 2.Siyonist Kongresinde aldıkları karar gereği ilk elli yılda İsrail devletini, ikinci elli yılda ise yani 1997'ye kadar ‘Büyük İsrail’ i kurmaları gerekiyordu. Fakat bu hedef henüz hayata geçirilemedi. O yüzden Siyonistler telaşta ve kuduz köpek misali Gazze ve Filistin’de vahşet üstü vahşetler sergilemekteler.

Şunu çok iyi bilmeteyiz.1800’lerin ikinci yarısında Albert Pike’ın ifade ettiği gibi ’Yahudi Nazizm’i Siyasal Siyonizm, üç büyük dünya savaşı planlamıştır. Bunlardan ilkinin hedefi Osmanlı’yı yıkmak, ikincisininki ise İsrail Devleti’ni kurmaktı. İlk iki hedefi gerçekleştirdiler. Osmanlı’yı yıkıp İsrail Terör devletini kurdular. Onun da ötesinde kendi amaçlarına uygun bir dünya düzeni inşa ettiler. Üçüncü Dünya savaşının hedefi ise Büyük İsrail devleti’ni kurmaktır. Bunun için ise gerekirse 1. ve 2.Dünya savaşlarından daha büyük bir üçüncüsünü hayata geçirmek istiyorlar. Büyük İsrail için 'büyük bir kaosa' ihtiyaçları var.

Pazartesi, 20 Ocak 2025 14:42

ABD Bizi Esir Aldı

Öğeyi Oyla
(1 Oyla)

Demokrat parti Delaware eyaletinin senatör adayı olarak 1972 yılında seçimlere giren Joe Biden, Yunan Lobisi ve diasporası ile Ermeni lobisi ve diasporasının yoğun desteği ile ABD Senatosuna Delaware eyaletinin senatörü olarak seçilmişti. Politik yaşamı boyunca her seçimde Ermeni ve Yunan lobisi kendisine bu desteği verdi.

Bu destekleri asla unutmayan Biden, bir konuşmasında benim adım ve soyadım “Yorgo Bidenopolis” içerikli bir espri bile yapmıştı.

Öğeyi Oyla
(2 oy)

12 Temmuz 1947 tarihinde Ankara'da ABD ile imzalanan «Türkiye'ye Yardım Anlaşması” ile Türkiye, askeri ve siyasi açıdan ABD’nin vesayetine girdi. Birçok tavizlerle dolu bu anlaşma 3 Temmuz 1969 tarihinde ‘Askeri ve Ekonomik İş birliği Anlaşması’ başlığıyla yeniden düzenlenmiş olsa da harp silah, araç ve gereç, savaş taktiği ve tekniği ile ülkenin stratejik konulardaki karar alma süreçleri, ABD’ye bağımlı olmaktan kurtulamadı. Bu bağımlılık, ABD kongresinde çıkarılan ve tarihe ‘Truman Doktrini’ olarak geçen yasanın kapsamına alınmamız ile birlikte ülkemizde bir iç hukuk haline getirildi.

Öğeyi Oyla
(0 oy)

1948'deki kuruluşundan bu yana, İsrail sürekli olarak savaş suçları işlemektedir; bunlar arasında soykırım, etnik temizlik, kıtlık yaratmak amacıyla abluka, savaş silahı olarak açlık kullanma, Filistinlilerin geçim kaynaklarını yok etme ve Gazze'ye yönelik gıda ve insani yardım konvoylarına saldırılar yer almaktadır. Ekim 2023'ten bu yana bu suçlar katlanarak artmıştır. Savaş suçları, uluslararası ceza hukuku ve uluslararası insancıl hukuk da dahil olmak üzere uluslararası hukukun ihlalleridir. Tüm bu suçlar Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, Filistinli Mülteciler için Birleşmiş Milletler Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), Uluslararası Adalet Divanı, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) gibi saygın uluslararası insan hakları örgütleri tarafından belgelenmiş ve kabul edilmiştir. Ancak bu, İsrail'i durdurmamaktadır çünkü İsrail, Amerika Birleşik Devletleri ve birçok Batı Avrupa ülkesi tarafından bu tür suçları işlemeye devam etmesi konusunda cesaretlendirilmektedir. Gerçekten de, bu ülkeler, Müslümanların devam eden soykırımını durdurmak istememektedir. Hatta birçoğu, İsrail'e diplomatik, mali ve askeri destek sağlayarak bu insanlık suçlarına ortak olmaktadır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde yapılan görüşmelerde ateşkes için yapılan tüm çabaları engellemişlerdir. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri bu duruma örnek teşkil etmektedir.

Öğeyi Oyla
(0 oy)

Müslüman dünyası birden fazla sorunla karşı karşıya, ancak bazı meseleler, örneğin Filistin – Gazze krizi ve Batılı ülkeler tarafından doğal kaynaklarının yabancı askeri işgali, birçok Müslüman ülke için varoluşsal zorluklar teşkil etmektedir. Gerçek şu ki, on yedinci yüzyılda Avrupa kolonizasyonuyla başlayan Batı egemenliği süreci, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra hız kazanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşüyle birlikte, yirminci yüzyılın başlarında, Müslümanlar birliği ve dayanışmayı kaybetmiş ve onlara birçok iç farklılık ve anlaşmazlığa rağmen güvenlik ve emniyet şemsiyesi sağlayan siyasi merkezlerini yitirmiştir.

Öğeyi Oyla
(0 oy)

İnsanlık tarihi, savaşlar ve çatışmalarla doludur ve bunun sonucunda insan hayatı kaybı, şehirlerin tahribatı ve geçim kaynaklarının yok olması gibi felaketler yaşanmıştır. Ancak, çoğu din ve medeniyet, savaşın dehşetlerini sınırlamayı ve kısıtlamayı amaçlayan felsefeler ve yasalar geliştirmeye çalışmıştır. İslam, silahlı çatışmaları düzenleyen sıkı kurallar koymuş, savaşan olmayan kişilerin, yaşlıların, kadınların ve çocukların öldürülmesini ve zarar görmesini tamamen yasaklamıştır. İslam, hatta hayvanların öldürülmesini, meyve ağaçlarının kesilmesini ve insanların geçimini engelleyen tahribatları da yasaklamaktadır. Dini veya ibadet yerlerinin zarar görmesi veya tahrip edilmesi de şiddetle yasaklanmıştır.