1946’dan beri aymazlık ve terörist girişimlerle Mescid-i Aksa başta olmak üzere Filistin topraklarını işgal eden İsrail’in işgalci girişimine dur demenin vakti gelmiştir ve geçmektedir.
Çünkü İsrail açıkça, ihtiyaç duyduğumuzda askerî harekât yaparız? Bize de kimse karışamaz ve İsrail'i kimse engelleyemez? demektedir.
Hristiyan aleminin, Ortadoğu’ya bir Truva atı olarak yerleştirdiği bu azgın kavmin katliamlarını engellemek gibi bir niyetinin olmadığını, bilakis teşvik ettiğini, artık anlamamız gerekmektedir.
İsrail'in bütün imkanları karşısında Filistin, yok denecek kadar basit silahlara sahiptir. Uçağı yok, donanması yok, tankı yok, hava savunması yok.
İsrail bu saldırılar boyunca, çaresiz kalan İslâm Aleminin onurunu ve izzetini de ayaklar altına almıştır.
Uluslararası ilişkilerde barışçıl çözümlerden yana adım atmaktan uzak olan İsrail devletinin üç dinin kutsal mekânı Mescidi Aksa’ya her Ramazan ayında yaptığı saldırılar ve Yahudi yerleşimcilerin bölgeyi işgal etme girişimlerinin kalıcı olarak durdurulabilmesi için artık Filistin’e bir ordu kurulmalı veya İslam Ülkelerinin ortaklaşa oluşturacakları bir barış gücü ivedilikle Filistin’e gönderilmelidir.
Mescid-i Aksa minarelerinden; “Selahaddin nerede?” Haykırışları İslam Birliğinin bir an önce teşkil edilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Bu vesile ile Türkiye başta olmak üzere tüm İslam Ülkelerini İslam Birliği çatısı altında birleşmeye davet ediyoruz.
ASSAM Yönetim Kurulu