İslam ülkeleri listesine ulaşmak için tıklayınız
ASRİKA İslam Ülkeleri Konfederasyonuna Bağlı Mutasavver Federatif Bölgelerin Askeri Güç Çizelgesi
Kızıldeniz Havzası Afrika Müslüman Ülkeler İnceleme ve Araştırma Masası
Doğu Afrika (Kızıldeniz) İslam Ülkeleri Askeri Güç Çizelgesi
Kuzey Batı Afrika - Güney Amerika İslam Ülkeleri İnceleme ve Araştırma Masası
Kuzeybatı Afrika - Güney Amerika İslam Ülkeleri Askeri Güç Çizelgesi
Önceki iki makalede, batı düşüncesinin doğuya karşı nasıl işlediğini uzun uzadiye anlattık. Anglosakson düşüncesi ile Latin düşüncesinin farklı olduğunu ancak her ikisinin bakış açısının da kibir ile kendilerini üstün görmek mantığı ile süslü olduğunu belirttik. Anglosakson ekolünün ABD kanadı biraz daha kaba, paldır küldür, İngiliz ekolünün ise daha ince olduğunu belirtmeliyiz. Bu ekolün Latin ekolüne göre ikinci bir ayrı özelliği de şudur: Anglosakson ekol Hegelist mantığa göre düşünür, harekât planını düalist mantık sarmalına göre yapar. Yani “zıddını-hasmını-“ kendi yaratır.
Anglosakson yani Amerikan ekolünün kabalığına bir örnek vermek gerekirse daha geçtiğimiz günlerde ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Mike Pompeo bir açıklama yaptı dedi ki; Batı Şeria, "İsrail halkının haklı vatanıdır." İsrail’in eski Adalet Bakanı ve Yeni Sağ Partisi lideri Ayelet Şaked ‘Yahudi halkının kadim vatanlarında yaşamaya yasal ve ahlaki hakları vardır.’ Demişti. Bu iki demeç arasında ne fark var? Kabalık, dik kafalılık ve anlayışsızlık bakımından hiçbir düşünce tarzı Amerikan düşünce tarzı ile yarışamaz. (Tam bir öküz denebilir.)
Anglosakson-İngiliz istihbarat ekolünde (intelligence) entilicans akıl demek, zekâ demek. Peki, akıl ne demek: duyum, algı, hafıza, temsil, düşünme, hayal gücü, problem çözme yeteneği olarak ifade edilen insan tasavvuru, insanın düşünme kabiliyeti olarak ifade edilebilir.
Bu makale ile eşsiz bir yazı dizisi başlıyor. Küresel İstihbaratları ve hareket alanlarını anlatan şimdiye kadar böyle bir yazı yazılmadı. İşte serinin ilk yazısı "İstihbaratın Anlamı ve Batı Düşüncesi" siz değerli okuyucularımızla... iyi okumalar.
Makaleyi indirmek için tıklayınız.
AFGANİSTAN HAKKINDA GENEL BİLGİLER
Doğu ve güneyde Pakistan, batıda İran, kuzeyde Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan, doğuda da ufak bir sınırla Çin’e komşu olan Afganistan [1, 3], 8 Ağustos 1919 tarihinde Ravalpindi Anlaşmasıyla bağımsızlığını kazanmıştır [2]. Jeopolitik yönden önemli bir ülke konumunda olan Afganistan, büyük göçlerin odağı olmuş ve birçok istilalara maruz kalmıştır. Afganistan 1979 yılında Sovyet güçleri tarafından, 2001 yılında ise ABD tarafından işgal edilmiştir. Afganistan’ın 12 bölüm ve 162 maddeden oluşan mevcut Anayasası 26 Ocak 2004 tarihinde kabul edilmiş ve devletin adı Anayasa’da “Afganistan İslam Cumhuriyeti” olarak yer almıştır [3]. ABD’nin 2021 yılında Afganistan’dan çekilmesiyle Taliban ülke yönetimine geçmiştir. Afganistan İslam Cumhuriyeti yaklaşık 652 100 km2 yüzölçümü ve 33 milyonluk nüfusu ile denize sınırı olmayan bir Asya ülkesidir [1]. Başkenti Kabil olup diğer büyük şehirleri Kandahar, Herat, Mezarışerif ve Celalabad’dir (Resim 1).
İslam toplumlarının “ümmet” olma vasfını çoktan yitirdiği ve “ulus-devlet” hatta “kabile-devlet” biçiminde küçücük ünitelere ayrıldığı bir dönemde, kuşku yok ki, “Müslüman ümmetin yeniden inşa ve ihyası, kaçınılmaz bir görev olarak önümüzde durmaktadır”. [i] Ümmetin yeniden diriltilmesi ya da oluşturulması hedefine ulaşmada öncelik, Müslümanların “ümmet bilincini kazanmaları” ve “etnik, coğrafi ya da linguistik” temele dayalı ulus-kimliklerinin dar kalıplarını kırmalarıdır. [ii]
Somali, Afrika Boynuzu bölgesini oluşturan ana ülkelerden biridir ve bu da onu İsrail’in Afrika politikası bağlamında önemli bir ülke yapmaktadır. Orta Doğu'daki petrol yataklarına yakınlık, Aden Körfezi ve Hint Okyanusu bakan konumu, Kızıldeniz ve Süveyş Kanalına giden yol olan Bab al-Mandab Boğazı'nın güney girişini kontrolü Afrika Boynuzunun önemini artıran faktörlerdendir. Bu benzersiz stratejik özellikleri nedeniyle bölge, bölgesel ve uluslararası güçlerin ilgi odağıdır.
Seri şeklinde olacak yazımızın ilki olan bu yazı, daha sonra gelecek yazılara ışık tutması için, serinin ele alacağı temel meselelere kısaca değinmekle başlayacaktır. Buna göre, serinin temel hedefi - 19’uncu yüzyılın başlarında kurulup 20’inci yüzyılın başlarına kadarki süreçte yürürlükte olan- Nijerya’da kurulan Sokoto hilafetini ana hatlarıyla anlatmak olacaktır. Ancak, kurulan hilafetin konumunu daha iyi anlamak için, ondan önceki devletler ve bölgedeki dini yapılardan bahsedilecektir.
Türkiye’den sonraki ikinci en büyük Türk devleti Özbekistan hükümeti Özbek dilini 10 yıl içinde hem hakim hale getirip hem de tamamen Latin alfabesine geçecek. Burada Türkçe ve Özbek Türkçesini karşılaştırıyoruz. Bakalım anlayabilecek misiniz?
Konumu açısından büyük önemi olan Ürdün, İngiliz bağlantılı kraliyet ailesi ve İsrail uydusu siyasetine yükselen tepkilere sert cevap vermeye başladı
Arabistan yarımadası, Kuzey Arabistan ve Kuzey Afrika bölgelerini birbirine bağlayan stratejik önemdeki Ürdün, dünyanın her yerindeki uygulanan taktiklerle, İngiliz oyunları, Batıyatapar hâkim sınıf ve ezilen Müslüman halk arasında kalmış bir kardeş ülke.
Orta Asya’nın önemli ülkesi ikinci en büyük Müslüman Türk devleti Özbekistan hak ettiği yerde dünya toplumundaki yerine geri dönerek İslam Birliği konusunda merkezi görevlerini üstlenmelidir