Pazartesi, 16 Haziran 2025 14:23

Donald Trump & Elon Musk Savaşının Perde Arkası

Yazan
Öğeyi Oyla
(0 oy)

ABD Başkanı D. Trump ile, 2024 Kasım’ındaki başkanlık seçimleri propagandasında kendisine çok önemli destek veren ve kurduğu hükümette de büyük yetkiler verdiği dünyanın en zengini E. Musk arasına son aylarda bir kara kedi giriverdi. Bir zamanlar Trump’ın kilit müttefiki olan Musk, kısa sürede başkanın en sert eleştirmenlerinden birine dönüştü. Bu kopuşun temelinde, Trump'ın desteklediği ve "Big Beautiful Bill" olarak adlandırdığı ekonomik pakete yönelik sert eleştiriler yer aldı. Elon Musk'ın X sosyal medya platformunda, ABD başkanının Epstein dosyalarında yer aldığını iddia eden paylaşımı ilişkileri gerdi. Trump iddiayı reddetti ve Musk'ın eleştirilerini temelsiz olarak nitelendirdi.  Musk, herhangi bir somut delil sunmaksızın Trump’ı, reşit olmayanların da dahil olduğu bir cinsel istismar ağıyla ilişkilendirilen ve hem ABD'den hem de yurtdışından birçok yüksek profilli siyasi ve iş dünyası figürünün ismini içerdiği öne sürülen kötü şöhretli dosyalarda adının geçtiğini iddia edecek kadar ileri gitti. Söz konusu dosyaların yayımlanmasını daha önce bizzat Trump talep etmişti. Yani, bundan dolayı bir hassasiyeti olmadığını göstermişti. 

Peki ne oldu da canciğer- kuzu sarması olan bu ikilinin arası neden açıldı sizce?

Bunu analiz etmek için, ABD’nin iç politika ve dış politikasına yön veren aktörlerin perde arkasında cereyan eden rollerine bir göz atalım:

Trump ile Elon Musk arasındaki zaman zaman ortaya çıkan sürtüşmelerin ya da mesafeli ilişkilerin perde arkasında birkaç katmanlı siyasi, ekonomik ve ideolojik faktör olduğunu söyleyebiliriz.

  1. Masonik Gruplar ve Ezoterik Fraksiyonlar

Açıkça ifade etmek gerekirse, Masonluk, tek tip bir yapı değildir. Anglo-Sakson masonluğu, Fransız masonluğu, İtalyan masonluğu (P2 gibi), Yahudi-Kabalistik masonluk, Gül-Haç ve diğer ezoterik kardeşlikler şeklinde farklı kollar vardır.

Trump, bazı geleneksel Anglo-Sakson masonik çevrelerin ve Amerikan Evangelist yapıların desteğini alırken; Musk, daha çok transhümanist, teknokratik ve yeni dünya vizyonuna sahip ezoterik çevrelere yakın duruyor gibi görünüyor.

Dolayısıyla bu, aslında aynı küresel masonik yapının içindeki (Türk ana muhalefet partisi CHP’de olduğu gibi), fraksiyonel çatışma olarak da okunabilir. Bu çatışmanın arkasında doğrudan "mason grupları" olduğu yönünde kesin ve açık bir delil bulunmamakla birlikte, daha geniş anlamda küresel elit fraksiyonlar arasındaki güç mücadeleleri bağlamında değerlendirmek mümkündür. Farklı Güç Merkezlerine dayanan iki figürden;

  • Donald Trump, geleneksel Amerikan sermayesi, inşaat sektörü, muhafazakâr taban, Amerikan milliyetçiliği, Evangelist destek grupları ve “derin devletle savaşan lider” imajıyla öne çıktı. Arka planda “Fraternal Order of Police (Polis Kardeşlik Düzeni) ”, bazı eski masonik ve şövalye ağları (örneğin Knights of Malta çevresi) ile ilişkili olduğu öne sürülüyor.
  1. Ekonomik ve Jeopolitik Çatışmalar
  • Trump, ekonomik milliyetçiliği savunuyor (Made in America, Çin karşıtlığı).
  • Musk, küresel pazarlarda etkinlik, özellikle Çin ile güçlü ticari bağlar üzerinden hareket ediyor (Tesla’nın Çin’deki yatırımları, Starlink’in dünya çapındaki yayılımı vb).
  • Elon Musk ise teknoloji elitleriyle, transhümanizm, Mars kolonizasyonu, yeni dijital çağ gibi “yeni düzen” hedefleriyle özdeşleşti. Arka planda Silicon Valley masonik ağları, Lucis Trust ve Gnostic-tekno-sembolik yaklaşımlara açık gruplarla bağlantılı bir çizgi izliyor olabilir.
  • Bu farklı bakış açları, da onları küresel ekonomi vizyonları açısından çatıştırıyor.
  • Bu iki figür, küresel pastayı farklı şekillerde paylaşmak isteyen iki klik temsilcisi gibi hareket ediyorlar.
  1. Teknoloji – Egemenlik Çatışması
  • Trump, ilk döneminde dönemi devlet aygıtı, Big Tech’e karşıydı: Google, Facebook, Twitter, Amazon gibi devlere karşı ciddi yaptırımlar ve söylemleri oldu.
  • Elon Musk ise bu güçlerin bir kısmıyla çarpıştı (örneğin Twitter’ı alarak içerik özgürlüğü savunuculuğu yaptı), ancak şimdi başka bir teknoloji egemenliği kurmaya çalışıyor. Bu da onları “kimin teknolojisi kimin kontrolünde” sorusu üzerinden karşı karşıya getiriyor.
  1. 2024–2025 Savaşı: Elon Musk ve Starlink / Trump ve Devlet Aygıtı

Özellikle 2024 seçimlerinden sonra yaşanan, Musk’ın bazı konularda eski Başkan Biden yönetimine yakın davranması (örneğin Ukrayna politikalarında), Trump’ın sosyal medya ambargolarından şikâyet etmesi ve kendi platformlarını kurması (Truth Social gibi), Musk’ın “ben bir devlet değilim ama, hükümetlerden daha çok güçlüyüm” mesajı vermesi...Bu tabloyu küresel teknokrasi ile geleneksel devlet egemenliği arasında bir savaş olarak da yorumlamak mümkün.

Sonuç olarak, Trump ile Musk arasındaki çatışma, doğrudan "mason gruplarının savaşı" demek yerine, temsil ettikleri küresel elit ana grupları arasındaki vizyon ve ekonomik menfaat çatışmasının bir tezahürüdür. Çin’in Mao’nun kurduğu komünizmin hala güçlü bir temsilcisi gibi görünmesine rağmen, özellikle son 10 yıldır, sanki batılı kapitalist bir devlet gibi, bir dizi  ekonomik politikalar izlemek suretiyle, dünya hegemonyasında askeri ve ekonomik açıdan ABD’yi alaşağı etme seviyesine yaklaşması; Trump’ın temsil ettiği baronların zenginliklerini yitirme kaygısıyla paniğe kapılmaları; Trump’ın ABD’nin dış askeri harcama bütçesini 962 milyar dolardan, 162 milyar dolara çekerek, dünya jandarmalığından vaz geçercesine harcamaları kısma niyetinde olması, bazı ülkelerden askerlerini çekme yönünde kararlar alması, ABD derin devletini temsil eden kuruluşlardan, başta Pentagon gibi kurumlar olmak üzere, onları panikletti.

Amerikan – İngiliz (ve hatta İsrail’in) Masonik & Siyonist iş adamlarının ve holdinglerinin Çin ekonomisi içinde yerleşerek, batıdaki üretim maliyetlerinin yüksekliği ile baş edebilmek maksadıyla, sermayelerini ve fabrikalarını (isçilik ücretinin çok düşük olduğu) Çin’e taşımaları, Çin’deki çoğu örtülü endüstriyel fonksiyonların asıl sahibi oldukları; Trump’ın ise “Yeniden Büyük Amerika” (“Great America Again”) söylemi ile başlayan hamleyle, Gümrük vergilerini yükseltmesi, kazançları azalacak olan masonik baronların işine gelmedi. Musk da, bu baronların desteğini almış sembolik bir figür aslında. Trump’ın 2025 13-16 Mayıstaki son körfez ziyaretinde, zengin Arap Ülkeleri ile yaptığı ağırlıklı olarak savunma harcamalarından oluşacak yeni anlaşmalarla birkaç trilyon dolarlık taahhütler almasıyla birlikte, Amerika’nın kan – gözyaşı - işgal ile sonuçlanan emperyal politikalardan vazgeçeceği yönünde emareleri seslendirmeye başlaması, 2024 yılı dünya silah ihracatının %43’üne ulaşan Amerikan Savunma Sanayi devlerinin (Northrop Grumman, General Dynamics,  Boeing, vb.) gelecek hakkında endişelendirerek, sahiplerini ürküttü.[1]

Bir yanda ulusal egemenlikçi, geleneksel yapılar ve muhafazakâr ağlar, diğer yanda sınır tanımayan dijital elitler, teknokratlar ve ezoterik vizyonerler yer almakta.

Bu savaş sadece ABD'de değil, Avrupa’da, Çin’de, Orta Doğu’da hatta uzayda bile sürmektedir.

Geçen hafta, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) Gazze tasarısını görüşmek üzere düzenlediği oturumda konuşan Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Riyad Mansur, tasarının Gazze’deki "korkunç insani duruma son vermeyi" ve "soykırımı durdurmayı" hedeflediğini söyledi. Ancak, oylamada tasarı, bir kere daha ABD’nin vetosuyla karşılaştı. Bu utanç verici ağır cürüm ve günaha İsrail’in soykırımını bir kez daha onaylayarak ve askeri – siyasal destek vererek  sebep olan ABD vetosu, hem dünyada ve hem de Ahirette ABD ve katil İsrail yöneticilerine ebede kadar Cehennemde kalmalarına yeter. Zalimler için, Cehennem fokurdayarak o günü bekliyor. Ancak, Bazan, Allah dinine gayri Müslimlerin eliyle de hizmet ettirir. O günler de yakındır İnşallah. Nitekim, batılı vicdan sahibi Gayri Müslimler dahi, canhıraşane bir şekilde Siyonist soykırımı lanetliyorlar.

Biz yine de bir Bayram duasıyla yazımızı bitirelim:

ALLAH’ım; İsm-i Celilinle; Gönüllerimize serinlik, Ruhlarımıza derinlik, Lisanımıza güzellik ver ya Rabbi; Kalbiyle, aklıyla ve ilmiyle görenlerden, tevazu ve teennî ile hareket edenlerden, kulluk şuuru ile mücehhez olanlardan eyle. Yolumuzu ve yükümüzü hafif eyle. Zorluklarımızı kolay eyle. Uzaklarımızı yakın eyle. Düşmanlarımıza karşı galip eyle. Huzurumuzu ve sağlığımızı daim eyle. İmtihanlarımızı kolay eyle. Amiin..

Evet, Mevla görelim neylerse güzel eyler. Bayramımız Mübarek Olsun…

 

 

[1] Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından açıklanan Uluslararası Silah Transferi Eğilimleri raporuna göre Amerika Birleşik Devletleri, 2020-24 döneminde küresel silah ihracatının %43’ünü gerçekleştirerek açık ara en büyük silah ihracatçısı konumunu korudu. 

Okunma 4 defa Son Düzenlenme Pazartesi, 16 Haziran 2025 15:40
Bu kategoriden diğerleri: « ASSAM Müktesebatı